Genel

Bir kadının kalbini pek çok şey incitebilir; kötü bir söz, kötü bir bakış, aşağılayıcı tavırlar, psikolojik/fizyolojik şiddet, hor görme, saygı duymama gibi pek çok sebep. İste biz bu ‘pek çok’ sebebi kadınlara her gün yaşatıyoruz. Toplumda şiddeti en çok gören kesimlerin başında kadınlar geliyor. Bu sayılan sebepleri kadınlar bazen sokakta, bazen evde, bazen çalışma ortamında farklı kişilerden görmekte ve işitmektedir. Bir söz vardı; bu ülkede kadın olmak zor, kadın ölmek kolay diye… Bu ülkede kadın olarak yaşamak bir yaşam mücadelesidir.

*

 Kadın cinayetlerinin 2014 yılından beri artan bir grafiği var. Bu; toplumun gittikçe şiddete artan eğilimini gösteriyor. Yapılan araştırmalar kadının şiddet gördüğü kişinin genellikle evin içinden biri olduğunu ortaya koyuyor. Eşi, abisi, babası… Ve bu kadınlar güvenlik güçlerinden yardım istemelerine rağmen yaşam savaşları ölümle sonuçlanıyor. Çünkü; korunamıyor… Kadına şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Sevgi adı altında özgürlüğünü kısıtlama, kıskançlık sebepleriyle canını yakma, fikrine saygı duymayıp psikolojik hırpalamaya maruz bırakmak, giyimine, konuşmasına, gülmesine, vücuduna daha pek şeye karışmayı kendinde hak görmek yaratılan ideolojilerin eseridir.

*

O yüzden; kadın bir eksik ya da bir fazla, tamamlayıcı ya da tamamlanıcı bir unsur değildir. Kadın tamdır ve öyle kalacaktır. Yaratılan ideolojiler karşısında kadını yeren ve 2. plana koyan her türlü düşünceye karşı duracak ve çocuklarımız eğiteceğiz. Toplumun yarısını kadınlar oluşturur. Kadına yönelik şiddetle mücadelemiz sadece ülkemizde değil dünyada buna maruz kalan her kadın için geçerli olmalıdır.

Leave a comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir